Başarılı bir hayata çıkan yol neyi seviyorsak onu yapmaktan geçer. En başarılı insanların, bilim insanları, siyasiler vb., en yüksek noktalara gelirken yapmaktan nefret ettikleri işleri değil de, aynı zamanda hobileri olan işlerle – durum ne olursa olsun yine de yapacakları işlerle uğraşarak geldiklerini hiç fark ettin mi?
Tam şu anda ne yapmak istediğine karar vermene gerek yok. Kendini mümkün oldukça istediklerini yapmaya eğitmen ve onu yapman gerek. Ne kadar küçük ve önemsiz görünürlerse görünsün.
Mesela, şu anda ne yapmak istiyorsun? Bir fincan kahve/çay içmek? Yürüyüşe çıkmak? Bir dostunu aramak? TV izlemek?
O her neyse, bu dersi bitirdiğin zaman, git ve onu yap.
Sonra, o işi bitirdiğinde, git ve başka her neyi yapmak istiyorsan onu yap.
Yapabileceğin, imkânsız olmayan bir şey olsun. Aya uçmak mümkün olmayabilir ama bir sandviç yapıp yemek olabilir.
Şimdi, bazen istemediğimiz şeyler yapmak zorunda kalabiliriz – işe gitmek gibi. Buradaki püf nokta, işin her ne olursa olsun, gönül ferahlığı ile yapıp iş arkadaşlarına arkadaş canlısı davranmaktır. Eve vardığımızda da evi temizlememiz gerekiyor olabilir. Yine, toz fırçasını her seferinde gönülsüzce savurmaktansa hafif yüreklilikle savur.
İşlerin bittiğinde gerçekten yapmak istediğin basit şeyleri yapmaya başla, bu şey boş boş oturmak olsa bile.
Şöyle ki, yapmaktan hoşlandığın şeyleri yapmaya devam ettikçe, çekim yasası bunların daha fazlasını sana getirecek olan kapıyı açar.
Derken, zamanla sana hoş gelebilecek teklifler ile gelen insanlar ve durumlarla karşılaşacaksın. Her zaman sana en çekici gelen tekliften yana seçimini kullan ve ilgini kaybedene kadar o yolu izlemeye devam et. Ardından bir sonraki cazip aktiviteyi bekle ve onu takip et.
Bunu yapmaya devam et ve eninde sonunda geçimini sürdürmek için yapmak isteyeceğin iş alanına varacaksın.
Yapmayı istediğin ve de iyi yaptığın uğraş ile meşgul olduğun için de basamakları tırmanmakta zorluk çekmeyeceksin.
Yaşamdan istediğimizi almanın sırrı bu.
Bu dersi indirmek için lütfen linke tıklayınız: