Etrafımızdaki ezoterik dünyada bilimin incelemediği bir sürü şey olagelmekte.
Şimdi, insanlar dua ettiğinde, genelde şu tutumla ediyorlar.
‘Tanrım, şu ve bu sorunum var. Lütfen yardım et.’
Ve tüm dualar cevap bulur. Fakat, yukarıdaki gibi bir dua ile insanlar çoğunlukla fark edecektir işler yalnızca daha da kötüye gider, ve neden böyle olduğunu düşünürler.
Cevap “çekim yasası” ismi verilen ruhani yasada yatar. Benzer benzeri çeker. Ne verirsen onu geri alırsın.
Bu nedenle bu yasa bağlamında Tanrı’ya bir sorunun olduğunu söylersen, duana cevap veren kuvvet daha fazla sorun istediğini düşünür ve dolayısıyla sana daha fazla sorun yollar.
Bunun pek de faydası yoktur.
Şimdi zor olan başka bir alana giriyoruz. Zaman yoktur. Yalnızca olayların seyri vardır. Eğer zaman yoksa, duamızın cevapları zaten oradadır ve onu sadece kendi gerçekliğimize çekmemiz gerekiyordur.
Dolayısıyla duamıza pozitif bir cevap almak istiyorsak söylememiz gereken,
‘Sorunumu çözdüğün için teşekkür ederim Tanrı’m.’
Problemin çözümünü bu şekilde kendimize çekeriz.
Ancak daha fazlası da var.
Eğer bir sorunun vardı ve ondan kurtulduysan, bir daha asla ve asla dönmeyecek olduğunu bildiğindeki rahatlama ve neşeyi hayal et.
Tanrı’ya teşekkürlerini sunduğun duada, sorunun çözüldüğünü ve bir daha geri dönmeyeceğini hayal etmen gerek. Gittiğine derinden inanıp, o neşeye sıkı sıkıya tutunman gerekir. Bu önemlidir. Problemin gittiğinin bilincinde olmaktan gelen rahatlama, huzur ve neşeyi derinden hissetmen gerekir.
Ardından çekim yasası bu düşüncelerini duyar ve istediğini sana yollar – sorununun çözümünü.
Bu, bir bu kadar kolay, ve de zordur.
Ve gerçekten de işe yarar.
Bu dersi indirmek için lütfen linke tıklayınız:
