Kafaları karıştırmamak için, son yaptığım videoda ruh grubu kavramına yalnızca yüzeysel olarak değindim.
Hakikat çok daha derine gidiyor.
İlk olarak, genel bir çerçeveden bakarsak, ruh grupları çok miktardadır. İnsanları geniş ailelere gruplandırırlar. Ardından, bu ruh grupları, o ruh gruplarına mensup bireylerden topladığı bilgiler ile bir gestalt oluşturur. Her bir üyenin bilgi ve deneyimlerinin toplamından tek bir tür kolektif akıl oluşturur.
Bu ruh grubuna mensup bireyler bireyselliklerini korur, fakat diğer üyelerin de fazlasıyla bilincindedirler. Dolayısıyla, kendi bireyselliklerini koruyorlar ama aynı zamanda da kendi ruh gruplarının kolektif bilinci ile iç içeler.
Ardından, eninde sonunda bu ruh grubu, kendiyle aynı yolu izlemiş başka bir ruh grubu veya gruplarıyla birleşmeye karar verir.
Ve yine, bireyler kendi bireyselliklerini korur fakat bu kolektif bilince gittikçe daha da birleşerek ilerler.
Bu üst ruh grupları sonradan başka gruplarla birleşerek daha üst ruh gruplarını oluşturur. Bu noktada, her bir kişi bireyselliklerini kaybetmeye ve kolektif bilinç ile neredeyse tamamen birleşmeye başlar.
Şunu da belirtmeliyim ki, ruh grupları birleştikçe deneyimleri de iç içe geçer ve ayrı ruh grupları kendi özgünlüklerini de yitirmeye başlarlar.
Bu gidişat ta ki muazzam sayıdaki ruh grupları, milyonlarca insanın bilgisinden oluşmuş tek bir kolektif ruh grubu oluşturana kadar ve bu ruh grubu da uluhiyete katılana kadar devam eder. Bu, Tanrı dediğimiz şey içinde kaybolur ve izini kaybederiz. O noktada ne olduğu hakkında bir bilgim yok.
Bu süreç boyunca, kişiler kişiselliklerini korur, hangi iş ile uğraşmaya karar verdilerse onu yapmaya devam eder, fakat “ben” olarak düşünmeyi bırakırlar. Kastettiğim şey, “biz” şeklinde düşündükleri. Buna kovan zihniyeti diyebilirsin ama bu hiçbir şekilde olumsuz değildir.
Genel kavramıyla konu budur.
Genelden özele.
Sen ve ben.
Bir ruh grubuna aitiz. Bu aynı da olabilir, farklı da.
Sahne arkasında, çekim yasası devrede.
Ama öncelikle, tek bir ruh grubunu ele alalım. Uzun zamandır çok sıkı çalışarak kimi Dünya’da enkarne olan, kimi tüm bu zaman cennette kalan, kimi de başka gezegen ve boyutlara giden bir sürü insan yarattı. Fakat her biri bir diğerine çekim yasası yoluyla bağlı.
Tanıştığın biri ile hiçbir ortak özelliğin olmadığı zamanları fark ettin mi? O kişi farklı bir ruh grubuna ait.
Bazen ise, biriyle tanıştığın ilk birkaç dakikada sanki onu tüm yaşamın boyunca tanıyormuşsun gibi hissettin mi? O seninle aynı ruh grubundan.
Bu yakınlığı anında hissediyorsun.
Aile bireylerinin çoğu senin ruh grubuna mensuptur, fakat hepsi değil.
Bazılarına yakın hissederken, diğerlerine hissetmezsin.
Burada durup seni kendi çıkarımlarını yapmaya bırakacağım, yoksa bu konu hakkında bir cilt yazarım.
Şimdi, cennette ne yapıyoruz?
Hür iradeye sahibiz. Çoğu insan cennette sadece keyif sürüyor ve etrafta takılıyor. Ancak birçok insan da White Brotherhood gibi gruplara katılarak Dünya’da veya başka gezegenlerde enkarne olmuş insanlara yardım etmeye çalışıyor. Sonunda, umulan o ki herkes maneviyat seviyesini yükseltir ve gittikçe yükselir. Dolayısıyla ruh grupları daha da güçlenecek ve böylece daha manevi bir ruh grubu olabilecektir.
Biz, her bir birey, Summerland’de kalma, veya daha yüksek alanlara ilerleme konusunda hür iradeye sahibiz. Ancak her zaman aynı ruh grubuna mensup kalırız.
Bu dersi indirmek için lütfen linke tıklayın: